6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler canımızı yaktı.
7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından binlerce vatandaşımız hayatını kaybederken, bölgede yaşayan çok sayıda insan zor durumda kaldı.
Depremin hemen ardından tüm imkanlar seferber edilirken, vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları da sorumluluk almaktan çekinmedi.
Bu isimlerden biri de Şef Mehmet Yalçınkaya idi.
Günlerdir depremzedeler için çalışıyoruz
Yalçınkaya, depremin ardından bölgeye giderek depremzedeler için ocağı devraldı.
Zor kurallara rağmen günlerdir bölgeden ayrılmadan depremzedeler için yemek pişiren Yalçınkaya, yaşadıklarını ve duygularını gazeteci Adem Metan’a anlattı.
Adem Metan’a samimi açıklamalarda bulunan Mehmet Yalçınkaya, sözleriyle izleyenleri duygulandırdı.
“Görüntüleri görür görmez ağlamaya başladım”
Depremi öğrendiğinde gözyaşlarını tutamadığını belirten Yalçınkaya, şu ifadeleri kullandı:
Sabah uyandım, televizyonu açar açmaz o görüntüleri görür görmez ağlamaya başladım. Çünkü bu bölgeyi daha önce biliyorum. Bu bölge bizim için çok değerli. Antep, Maraş, çok gittiğim yerler bunlar. Bolu’luyum ama buralarla özel bir bağım var. Ağladım, yarım saat kendime gelemedim. Ertesi gün hızlıca grubu toplayıp arabaya bindik. Nerelere gelebiliriz diye aradık ve KYK yurduna geldik. Orada 11 güne yakın kaldık. Sonra İslahiye’ye geldik. Şimdi Hatay’dayız. Nitekim deprem Hatay’dadır. Evet Maraş, Antep ve Urfa her yeri etkiledi ama Hatay’ı gördükten sonra sarsıntının üstünde bir şey gördüm. Herkes buranın kıymetini bilmeli, bırakın rehaveti, saldırmalıyız. 3 gündür buradayım, az önce çok değerli bir şey söyledin. Bu deprem Maraş-Hatay depremi olsa gerek, Hatay böyle bir şeyi değiştirmedi. Milli Savunma Bakanımız bizi İslahiye’de gördü çocuklar çabuk Hatay’a gidin dedi. Buraya geldik, şimdi sahra mutfağındayız. Az önce 6 bin kişiye yemek dağıttık, şimdi de kısmet olursa öğle yemeğine çıkacağız.
“Dünya böyle…”
Yalçınkaya daha sonra Adem Metan’ın, “Burada seni en çok ne etkiledi?”soruyu yanıtladı.
Cevabıyla yürekleri sızlatan Yalçınkaya, “Mesele geldi, bir adam geldi, 3 Mercedes’i vardı, bir binası vardı, bir fabrikası vardı, hepsi gitti. Bizden bir kilo pirinç istedi. Dünya bu kadar. İkinci nokta şu ki; bu yörenin insanı tok.ben teyzemin bir köyüne zeytinyağı veriyordum.biz dağıtırken “oğlum bizim zeytin ağaçlarımız var, bize zeytinyağı vermeyin” dedi. Beni çok etkiledi. Bu nedenle çocuklar da bizi çok etkiliyor. Dünyaya bakış açım değişti, birçok felakete yardım ettim ama bu başka bir şey. Lütfen Hatay’a biraz daha değer verin.”söz konusu.
