Sinüzite karşı 8 etkili önlem!
İSTANBUL (İGFA) –Kış aylarında sık görülmesine rağmen sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası geliştiği için bahar mevsimi aslında sinüzit için değerli bir tehdit oluşturmaktadır.
Öyle ki bahar aylarında havadaki dengesizlikler vücudumuzun soğuk-terleme döngüsüne girmesine neden olabilir.
Böyle bir durumda hafif bir rüzgarda bile olsak hızlı bir şekilde sinüzit atağı tetiklenebilir. Ayrıca ilkbaharda başlayan polen artışı nedeniyle alerjik rinit şiddetlenir ve alerjik yerlerden kaynaklanan sinüzite zemin hazırlar.
Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Osman Halit Çam, sinüzitin kronikleştiğinde önemli sorunların gelişebileceğine dikkat çekerek, “Sinüzit en sık erken dönemde burun tıkanıklığı, yüz ve baş ağrısı, burun ve geniz akıntısına neden olur. Kronikleşirse tablo daha da kötüleşir; Gözlerde şişlik ve kızarıklık, göz kapaklarında şişlik ve şaşılık gibi görme bozuklukları eşlik edebilir. Ayrıca ilaca cevap vermeyen baş ağrıları, menenjit hatta ensefalit gelişebilir. Bu nedenle sinüzitte erken dönemde tedavi olmak ve yaşam alışkanlıklarında önlem almak büyük önem taşımaktadır. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Osman Halit Çam baharda sinüzitten korunmanın yollarını anlattı; değerli teklifler ve uyarılarda bulundu.
ALERJİLERİNİZİ KONTROL EDİN
İlkbahar ve yaz aylarında alerjik nezleyi şiddetlendiren ana faktör polen olduğu için polen maruziyetini en aza indirmeniz gerekir. Odanızda hepa filtreli hava filtreleme cihazlarının olması faydalı olacaktır. Alerjik nezleyi kontrol altına almakta zorlanıyorsanız ilaç bazı için doktorunuzdan yardım almayı ihmal etmeyin. Ayrıca polenlerin en yoğun olduğu 05:00-10:00 saatleri arasında mecbur kalmadıkça dışarı çıkmayın. Dışarı çıkmanız gerekiyorsa mutlaka maske ve gözlükle kendinizi koruyun.
ANİ HAVA DEĞİŞİMLERİNE DİKKAT!
Ani hava değişimlerine karşı önlem almak da dikkat etmeniz gereken bir diğer önemli noktadır. İnce bir üst üzerine ince bir kaban giymek, yanınıza bir şal ve şapka almak sizi hava değişikliklerinden koruyacaktır.
BAŞINIZI SICAK TUTUN
Duştan sonra ve dışarı çıkmadan önce başınızın sıcak olduğundan emin olun. Klasik ‘ıslak saçla dışarı çıkmamalısınız’ uyarısının ötesinde, kafanızın iyice ısındığından emin olmanız gerekir. Saçınızın sadece kuru olması yeterli değildir. Çünkü saçlarınız kurumak için başınızın ısısını kullanacak ve başınız vücudunuzdan daha soğuk olacaktır. Bu sistem aynı zamanda baş ağrılarını da tetikler ve sinüzite yer hazırlar.
TAHRİŞ EDENLERDEN UZAK DURUN
Tekrarlayan sinüzit ataklarınız varsa, sinüs mukoza zarlarını tahriş eden kimyasallardan uzak durmak başka bir bahistir. Sigara dumanı da bu kimyasallardan biridir. Diğer tahriş edici maddeler arasında hava kirliliği, yüksek konsantrasyonlu deterjanlar ve çamaşır suyu bulunur. Bunlara maruz kalmayı durduramıyorsanız mutlaka maske kullanmalısınız.
BURUN DUŞU YAPIN
Sinüzit ataklarını önlemenin bir başka yolu da burun ve sinüs duşudur. Doç. Dr. Ancak solüsyon seçimi ve uygulama baskıları kontrol edilmelidir.
DİŞ MUAYENELERİNİZİ YAPIN
Çürük dişlerin varlığı, azı dişlerinin köklerinde kist veya enfeksiyon gelişmesi gibi durumlarda yaşanan sorunlar komşuluk yoluyla sinüslere kolayca yayılabilir. Doç. Osman Halit Çam, diş kaynaklı sinüzit için tek kür ilaç tedavisinin tek başına yeterli olmadığını belirterek, “Ağız ve diş sağlığına dikkat etmek, yılda iki kez diş kontrolü yaptırmak sinüzitten korunmaya yardımcı olacaktır.” bilgileri verir.
BASINÇ DEĞİŞİKLİKLERİNE DİKKAT EDİN
Soğuk algınlığı, grip veya alerjik alevlenmeler sırasında tüplü dalış veya uçak yolculuğunuz varsa, bu faaliyetleri erteleyin. Olağan basınç değişimlerinde vücut boşluklarımızdaki hava genişler ve daralır. Hastalık dönemlerinde bu dokular hem ekstra hassastır hem de basınç değişimlerinden dolayı hava sirkülasyonunu tolere edemezler. Bu tablo hastalığı uzatarak sinüzit ataklarını da tetikleyebilir.
BURUN YAPIMLARINI ÇÖZMEK
Burnunuzda kemik eğriliği (deviasyon) veya et büyümesi (concha hypertorphia) gibi anatomik bir tıkanıklık varsa sinüs mukozanızın hava ile sağlıklı bir şekilde temas halinde olmadığı ve hava sirkülasyonunun yeterince iyi olmadığı anlamına gelir. Doç. Osman Halit Çam, “Bu anatomik problemlerin cerrahi olarak çözülmesi sinüzite yakalanmanızı geciktirecek ve yapsanız bile sizi yormadan hastalığı atlatmanızı sağlayacak önlemler arasında yer alıyor.” diyor.